Translate
3 Ağustos 2014 Pazar
Müslümanlar neden "Amin" der ?
M.O. 14. YY’da Misir Firavunlarindan Amenofis (diger ismiyle Amenhotep IV) ve karisi Nefertiti, monoteizmi (tek tanricilik) benimser ve yeri ve gogu yaratan tek Tanrinin Aton (Aten) oldugunu kabul eder. Kendi ismini de Akhenaton (Aton’un hizmetkari) olarak degistirir. Tarihteki ilk tek tanri inancini icad etmesiyle bilinse de olumunde sonra Amon rahipleri tarafindan izleri buyuk olcude silinir. Amon rahipleri bununla da kalmaz, Akhenaten’in ogluTutankhaten (Aten’in yasayan goruntusu) ismini de Tutankhamun (Amun’un yasayan goruntusu) olarak degistirirler. Resimde Akhenaten, karisi Nefertiti ve oglu (soldan ikinci) Tutankhamun ile tek Tanri Aton’a ibadet ederken gorulur.
Acaba Akhenaton’un izleri silinmeye calisilmasa, su anda dua sonlarinda Amin yerine Atin diyebilir miydik?
Ahkenaton’un olumu (oldurulusu daha dogru bir ifade olurdu aslinda) ile Amon rahipleri tarafindan en buyuk Tanri yeniden Amon (Amun, Amoun, Amen) olarak kabul edilir ve cok tanrili dine donus yapilir. Amon’un diger tanrilardan en buyuk farki yoktan varolmus olmasi ve diger tanrilar gibi anne babasinin olmamasidir. Amun, tanrilarin krali olarak kabul edilir ve tek tanrili dine biraz da olsa vurguda bulunur. Osiris ile birlikte en cok kayida sahip oldugumuz Misir tanrisidir.
Bolgeyi gezen Yunan tarihcileri, Amun’un kendi tanrilari Zeus’un karsiligi olduguna karar verirler.
Amun onem kazandikca diger bolgelerin Tanrilariyla da ozdeslestirilecek ve nihayetinde Amun’un aslinda Ra’yi da temsil ettigine karar verilecek, ismi de Amun-Ra (Amen-Ra) olarak bilinmeye baslanacaktir. Ra, gunesin gorunen yuzunu temsil ederken Amun ise Gunesin gizemli yuzunu temsil edecektir.
Zamanla Isis ve Osiris onem kazandikca Amun’un popularitesi azalacak ama nihayetinde onlarin ogullari olan Horus’la ozdeslestirilerek tekrar eski onemini korumayi basaracaktir.
Misir disindaki bolgelerde de Amun’a benzer isimlerle tapilinacak, Amen ismiyse ‘Amane’, ‘Arkamane’, ‘Ammonia’, ‘Ammonite’ gibi formlar alacaktir. Libya’da ‘Amun’, Yunan’da ‘Ammon’ olarak tapilacak ve ugruna tapinaklar yapilacaktir. Romalilar antik Libya’daki Jupiter Amun tapinagindan topladiklari ‘Amonyum Klorid’e (NH4CI) “Amun’un tuzu” diyeceklerdir. Beynimizdeki hippocampus (hafiza bolumune)(long term memory) bolgesine sekil olarak koc boynuzunu anirdigi ve Amun tanrisinin sembollerine benzedigi icin “cornu ammonis” denilecektir.
Amen kelimesi Ibranice’de Ingilizce cevirisiyle “So be it” yani kabaca “oyle olsun” anlaminda kullanilir. Tabii orijini yukarida anlatildigi uzere, Misir’da bir zamanlar yasamis bir toplumun (Yahudiler), en buyuk Tanri kabul edilen Amen’e ibadet aliskanliklarindan kurtulamama olmalari oldukca nettir. Yahudiligin etkisiyle ve Misir inanclari senteziyle dogmus bir din olan Hristiyanlikta da pek tabii “Amen” kelimesi atlanmamis, dualarin sonunda ifade edilecek sekilde muhafaza edilmistir. Hem eski Ahitte (Tevratlar), hem de Incil’de ‘Amen’ kelimeleri defalarca kez kullanilmistir. Incil’de Isa’ya karsilik gelecek sekilde “Amen” kelimeleri gecer.
Gelgelelim Islam’a… Her zamanki gibi Muslumanlarin cok sevgili peygamberi Muhammed, dogup buyudugu bolgede inanis ve kulturleriyle hayli etkili olan Yahudilik ve Hristiyanliktan begendiklerini alir begenmediklerine “tu kaka” derken, “Amen” kelimesini de, pek hosuna gitmis olacak ki, “Amin” olarak kullanmaktan cekinmez. Ama Muslumanlarin bilmedigi bir noktaysa, “Amin” kelimesi Kuran’da bir kez olsun gecmez. Bir sonraki namazinizi kilarken okudugunuz Fatiha suresinin sonunda uzun uzun “Amin” cekerken eski Misir Tanrisi Amon-Ra’ya seslendiginizi unutmayin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder